Bazen antrenmanlarda geriye dönülüyor ya da aynı hareketler uzun süre tekrar ediliyor. Bunun nedeni nedir?
Cimnastik, sabırla çok uzun süreli, kapsamlı ve sıkı çalışma gerektiren zor bir disiplindir. Beyin-kas koordinasyonunun oturtularak tek bir hareketin bile düşünmeden yapılabilecek motor beceri haline gelmesi için, vücut tarafından yaklaşık 3000-5000 defa tekrar edilmesi gerekir. Ancak bu halde beynin öğrenmeyi gerçek anlamda tamamladığı bilimsel çalışmalarla da kanıtlanmıştır. Buna istinaden, gerçek anlamda bir gelişim isteniyorsa derslere en düzenli şekilde katılım önemlidir ve 1.5-2 yıl kadar disiplinli bir çalışma yapılırsa ancak sonuca ulaşılır. Örneğin, cimnastikte “tepeden tırnağa vücut sıkılığı” temel ilkedir. Biz yetişkinler için çok basit görünen “ayak parmak ucu sıkma” hareketini bile küçük yaştaki çocuğa doğru biçimde kazandırmak en az 2.5 seneyi almaktadır; beynin bir hareketi hatasız bir şekilde motor öğrenme haline getirerek temiz biçimde yapabilmesi için uzun zaman ve çok sayıda tekrar gerekir.
Salonumuzda en çok karşı karşıya kalınan manzaralardan biri, bazı velilerimiz tarafından dile getirilen “aylar boyu neden sürekli aynı hareketlerin çalıştırıldığı” konusudur; hatta bu düşünce nedeniyle çocuklarının kayıtlarını sildiren velilerimizin sayısı hiç de az değildir. Gerçekte atladıkları nokta ise dışarıdan durağan(!) gibi görünen aktivitenin aslında yukarıda bahsedilen sürece hizmet ettiğidir.
Bunun yanı sıra, cimnastikteki hareketlerin özünde dört temel hareketten türediğini belirtmek gerektir: Amut, çember, taklalar ve köprüler. Dolayısıyla, bu dört hareketin teknikte yetersiz şekilde yapılıyor olması, sonraki hareketlerin de öğrenilip öğrenilemeyeceğini belirler. Velinin dışarıdan edindiği izlenim, çocuğun bu hareketleri zaten yapıyor olduğudur. Ancak işin sırrı hareketi bir şekilde yapmakta değil, tekniğiyle ve estetiği koruyarak yapmakta yatmaktadır. Antrenörlerin de üzerinde aylarca hatta yıllarca çalıştığı şey de bu teknik ve estetik inceliklerdir. Aksi takdirde ya daha ileri seviye hareketler çıkarılamayacak ya da bunlar bir şekilde öğrenciye yaptırılsa bile yanlış teknik yüzünden ciddi sakatlanmalara yol açacaktır.
Çalışma sürecinde, velilerimizin emeklerinin karşılığını almak için sabır göstermeleri ve çocuklarına psikolojik baskı uygulamamaları gerekmektedir. Elbette ki her ailenin çocuklarından beklentisi vardır ve bu çıta yüksektir. Ancak unutulmamalıdır ki, her çocuğun öğrenme süreci, süresi ve kapasitesi farklıdır. Çocuklarımıza olan güvenimizi farkında olmadan kişisel hırsa çevirmek, onların aktivitelerinden soğumalarına, kendilerine olan güvenlerinin sarsılmasına ve ebeveyn-çocuk ilişkilerinin olumsuz etkilenmesine yol açabilmektedir. Sonuç olarak, spor yapılarak ulaşılmak istenen hedefin tamamen dışında bir sonuçla karşılaşılabilir. Velilerimizin bu konuda hassas olmaları gerektiğini bir kere daha hatırlatmak isteriz.